Hep filmlerde görürdük. Bir gurup komando ya da maceracı kişilik, dağın yamacında bir mağaranın içine girmeden önce, çantalarından çıkardıkları bir çubuğu kırarak yaptıkları ışıkla önlerini yada girecekleri kuyunun dibini görmeye çalışırlardı. Bu, o zamanlar kestirenbildiğimiz kadarı ile, pil gerektirmeyen bir aydınlatma aracı, bir nevi el feneri idi. Bununla birlikte kullanan şahsın onu kolayca kaldırıp atabilmesinden çantasında bunlardan yedek olarak en az bir kaç tane daha olduğu sonucuna varıvermiştik. O karanlık mağarayı bu kadar aydınlatabilen bu kıymetli cihazı hemencecik, kolayca kaldırıp kuyuların diplerine, bir daha geri almamacasına atmasından kullan at bir ürün olduğunu çıkarmıştık. İçinizden, “neden bir bilgisayar açıpta “kırılınca ışık çıkaran çubuk” diye aratmadın?” diyenler için söylüyorum, o zamanlar Google yoktu. Kendiliğinden ışık yayabilen bu muhteşem aracı tanıyabilmemiz için internetin yaygınlaşması, uzakların ( mesela Çinin ) yakın olması gerekliymiş demekki. Yıllar sonra glow stick adlı parti malzemesi ile ilk karşılaşmamı hatırlıyorum. Nedenini anlamadan mutlu olmuş, yıllardır ekranda gördüğü bir film yıldızı ile tanışan hayran kadar heyecanlanmıştım. Bu gün sattığımız glow stick ışıklı çubuklar, Filmlerdeki mağaraları, karanlık köşeleri aydınlatan o ham, kocaman çubuktan çok uzakta. İncelmiş, küçülmüş, çantaya cebe girmiş, boyuna asılıp kolye, kulağa takılıp küpe olmuş, şehirli olmuş bir parti malzemesi. Gençlerin kolye ipinin ucundan tutarak havaya ışık şekilleri çizdiği 16 cm uzunluğundaki glow kanca kolyeler. 3 yada dördünü uç uca birleştirdiğinizde kolye olan, paketinde 100 adet birleştirme aparatı ( Konnektör ) ve 100 adette 2 mm kalınlığında ince glow çubuk bulunan glow çubuklar ve daha bir çoğu şimdi parti malzemesi başlığı altında Hesaplı Dükkanda.