Kız çocukları için en güzel oyuncak çeşidi hangisidir diye sorsalar, vereceğim cevap bebek evleri olurdu. Üstelik küçük boyutu ile her türlü hediye paketine, karma hediyelerin için rahatça girerken, uygun fiyatı sayesinde yüzlerce çocuğa birden, kolayca armağan edilebiliyor. Aslında bu günlerde kız çocuklarını mahalle maçlarına katılırken görmek isterdim ama bu pek mümkün görünmüyor. Bence kızlar da futbol oynamalı diye değil ama. Çocukların hepsi farklı eğitiliyor artık. Tablet, telefon, görsel ve yazılı iletişim her yerde. Bütün çocukların elinde. Online futbol turnuvaları düzenleyen, oturduğu koltuktan kalkmayarak yirmi dört maç ve sıfır mağlubiyet ile şampiyon olan on üç yaşında çocukların çağını yaşıyoruz. Gençken, yani çok eskiden. Anne ve babalarımızın, büyüklerin bizim beğenilerimiz, değerlendirmelerimiz, bakış açımız ve alışkanlıklarımız hakkında ortaya koyduğu tavrı inceler, yaşlılığın, yada yetişkin olmanın nasıl bir kafa yapısı ile gerçekleştiğini merak eder, verdikleri tepkilere anlam yüklemeye çalışırdım. Daha derinde ise kendimi, ne zaman gençleri anlamamaya başlayacak kadar büyüyeceğimi merak ederdim. Oldukça uzun sürdü. Kırk üç yaşındayım ve artık gençleri anlamamaya başladım. Yüzde yüz bir anlamama dan, tamamı ile yabancılaşmadan bahsetmiyorum tabii. Fakat sanırım süreç böyle başlıyor. Beğenilerinden birine anlam verememek ile. Çok basit bir örnek. Bir kaç kere izlemeye çalışmama rağmen oldukça kalitesiz bulduğum bir şarkıcının videosunun, youtube de altmış milyon hit alması. Anlamadığım, yani edinemediğim bir bilgi, yada duygu paylaşımı olduğu açık. Yaşlanmak böyle bir şey sanırım. Hayat sizi yavaş yavaş dışına atıyor. Siz istemeseniz de. Oyuncak bebek evi anlatmak için başladığım bu yazı, buralara nasıl geldi, nasıl bu kadar hızlı geldi bilemiyorum. Şu anda keyifli olmam lazım ama, yazarken düşünmek sebebi ile, hüzün yaşıyorum.