Senelerinizi verip çalışarak bir yerlere gelmek için gayret gösterirsiniz. Öyleki, hayatınızın nerede ise tamamı çalışmakla geçer. Okul yılları ile başlayan çalışma serüveni, ilk öğrenim, üniversite, yüksek lisans derken tam yirmi okul yılı devam eder. Okulu bitirdin derken askerlik ve çalışma hep sürer. Önce bir firmada iş başı ve sabahlara kadar çalışma, sonra kendi işini kurmak için girişimler ve devamında yine sabah akşam çalışma. Gelişmek ve ilerlemek için çalışmak şart, çalışan demir pas tutmaz gibi ileri derecede gaz yüklü deyimlere tutunduğunuz, kendinizi hep daha çok çalışmaya, hep daha iyisini yapmaya hazırladığınız yılların neticesinde bir yerlere gelirsiniz fakat çalışma hep artarak devam eder. Bir gün bir kutlama yapmak, bir eğlence tertip etmek, bir parti vermek istediğinizde bu gibi şeylere, yıllarca başınızı çalışmaktan kaldırmadığınız için ne kadar yabancı olduğunuzu farkedersiniz. Öyle ya, daha önce hiç eğlence ile, parti malzemeleri ile ilgilenmemiştinizki. Çevrenizdekilerin sizin titizliğinizden çekinmesi, onlardan yardım istemenizi güçleştirdiğine göre, görünen o ki iş yine başa düştü. Kolları sıvayıp, bu organizasyonun altındanda başarı ile kalkma zamanıdır.
Eskilerin deyimi ile iş başa düştü
