Her zaman söylendiği gibi, sıkıcı bir insan değilim aslında. Bunu sıkça dile getirebilecek kadar cürretli, cesur davranabilecek kadar yakınım olan kardeşim, eğlenceli bir insan olmanın sürekli gülmek, sürekli, her alanda eğlenceli görünmek olmadığını henüz anlamamış sanırım. Suratında kocaman ve zoraki bir gülümseme ile dolaşmak, bana diğerlerine, yapmacık tavırları kolayca, hiç zorlanmadan takınanlar için olduğundan çok daha zor geliyor diye, sırf eğlenceli bir insan olmak için kendimi zorlamak beni çok yoruyor diye beni sevmeyecekler ise bu kimin umurunda ki? Aslında ben de eğlenceli bir insanım fakat bunu her zaman, her yerde göstermek zorunda değilim bana göre. Daha geçen Şubat, sevgilimin günlerce uğraştığım doğum günü hazırlığı için glow çubuk ile harika bir gösteri organize ederek hem biricik sevgilimi, hem de misafirleri çok eğlendirerek, onları glow dansım ile yaklaşık 20 dakika kadar etkilemeyi başarmamış mıydım? Neden bilmem, ben glow ışıklı çubuk ürünlerini çok ama çok seviyorum. Çantamda her zaman bir paket glow stick ile, belki elektrikler kesilir de karanlık ortamda glow çubukları kullanmaya fırsat bulurum diye sabırsızlık ile bekliyorum. Hem de o kadar çok seviyorum ki, yemeği olsa yerim hani. Hafifçe büktüğünüzde çıkardığı çıt sesini, yaydığı o loş ve hiç bir zaman led, elektronik ışıkla karşılaştırılamayacak kadar güzel olan ışığını hayranlık ile, huşuı içerisinde izlemeye bayılıyorum.