Uzun zaman önce, daha hiç teknolojinin gitmediği, uğramadığı bir ülkede, gençlerin eğlenmek için düzenlediği partilerde, harika birer doğal taş olan glow kayaları ile yaptıkları kolyeleri ve bilezikleri kullanırlarmış. Daha paket ile para verilerek alınan glow çubuk adlı parti malzemesini bir kenara bırakın, paranın dahi ne demek olduğunu bilmeyen, ekonomiden bi haber bu insan topluluğu için en büyük eğlence bu imiş. Çoluk cocuk, genç yaşlı bir araya gelerek eğlenceli partiler düzenleyip, dans ederlermiş. Gel zaman git zaman oraya tropik hayvanlar için gelen avcıların elinde, daha önce hiç görmedikleri, adeta bir mucize gibi karşıladıkları glow çubuk ile karşılaşmışlar. Akıl erdiremedikleri bu teknolojiyi görür görmez şaşırıp korkarak sağa sola kaçışan bu insanların en yaşlısı ve en bilgesi olan, liderleri sayılabilecek kadar sözü geçen bir tanesi nihayet avcılara yaklaşarak, bu adeta sihirli olan, kendiliğinden ışık çıkarabilen çubuklar dan bir tanesini alıp onun neye benzediğini incelemeye başlayınca, bunun kendilerinin uzun yıllardır kullandığı, karanlıkta parlayan glow kaya gibi olduğunu görüp, bu durumu tüm ahaliye anlatmış.
Glow çubuk masalları
