Glow çubuk ile başka bir akşam daha, daha çok arkadaşım ile birlikte, yine sahil kenarında bir kumsalda, gök yüzüne kocaman dilek fenerleri ucuna, minik, parlak ışıklı glow çubuk çeşitleri, renkleri atıyoruz. Bu adet nereden çıktı, ilk kimin fikriydi bilmiyorum ama şu an geldiğimiz noktada artık sürece hakim olmadığımızı, çok açık bir şekilde dile getirebilirim. Daha pazar akşamı, bu hafta başka bir şeyler yapalım, ne bileyim, şile ye falan gidelim, yazın gelişini kutlayıp tüzel falan diye düşünmüş, hatta arkadaşlar arasında buna oy birliği ile karar bile vermiştik. Ve fakat geldiğimiz nokta, yine, yeniden aynı yer ve şaşkınlık içerisindeyim. Olmasını istediğim, beklediğim şey bu değildi çünkü. Hatta hazırlıklarım bile bu yönde değildi. Nereden çıktığı bilinmeyen glow çubuk parçaları, paketleri ve kutuları ile olay bir anda bir glow stick partisine dönünce ye kadar aslında, ne olduğunu, nasıl olduğunu anlamadığım bu sürece dahil olmak istememiş idim. Her yeni şey de olduğu gibi glow ürünleri ile de bir araya gelişleri ilk defa olduğu için şaşırma tepkileri ve nidaları yapan arkadaşlarımı ise, ilk defa glow çubuk görmüş gibi saklı kik içerisinde izliyor, kulağımın arkasındaki son kalan glow stick ile dilek balonunu bağlayıp, gökyüzüne salıyorum.