Bebeklikten gençliğin ilk yıllarına kadar yüzlerce oyuncakla tanışır çocuklar. Bu oyuncaklardan bazıları doğal seçimle bir ev eşyası ya da çevreden bir cisim olabilir. Dedemin çakı ile elde ağaç yontarak yaptığı, elimde tutarak rüzgara doğru koştuğumda, fırıl fırıl dönen pervane de başka bir örnek. Babalarımızın dedelerimizin yaptığı, kartondan maketler, ağaçtan el oyması gemiler, babaannelerimizin yaptığı örgüden bebekler nedense, belki de daha o yaşta verilen emeğe ve göz nuruna saygı duymamız gerektiği bilinci ile dolu olduğumuzdan unutamadığımız, belki bir ömür boyu sakladığımız oyuncaklar olurlar. Yine babamın yaptığı, konserve kutusundan ve ahşap iplik makarasından arabamın önüne ip bağlayıp tıngır mıngır çekerken hatırlıyorum kendimi. Yurt dışından gelen oyuncaklardan çabucak sıkılarak bir kenara atan ben, önüne bağlanmış bir iple bir parça tel, dört ahşap makara ve bir konserve kutudan yapılan bu çekmeli oyuncak ile çok eğlenirdim.
What do you think?