Aylardan Ekim. Yeni yıl yaklaşıyor. Yine sokakları salkım salkım ışıklar ile aydınlatarak, sanki yılın diğer zamanlarında farklı bir yerde yaşıyormuşuz gibi hissetmeme yol açacaklar. Özellikle akşamları, yeni yılın yaklaşması ile birlikte süslenen sokaklarda dolaşırken, kendimi farklı bir dünyadaymışım gibi, farklı bir ülke deymişim gibi, sanki rüyadaymışım gibi hissederim. Altından geçtiğim direklerin üzerine sarılan kordon ışıklar ile, tüm sene tozlu dallarına bakıp durduğum, şu anda ise sanki bir film yıldızı gibi ışıl ışıl parlayan, metrekaresine beş yüz led ışık yerleştirilmiş gibi göz alıcı güzelliği ve parlaklığıyla, ihtişamı ile önümde duran elli beş yıllık yaşlı çınar ile, sokağın başına kurulan, tahminen üç metr yüksekliğindeki, esnafın kendi aralarında para biriktirerek aldıkları beyaz yılbaşı ağacı ile bir başka ülkenin caddelerinde, Las vegas ta yürüyorum sanki. Hareketli ışıkların altında yürürken insan ister istemez, keşke yanımda bir karton yılbaşı şapkası olsaydı diyor, içinden öyle geçiriyor. Açıkçası benim bu güzelliği bırakarak eve gidesim gelmiyor.
What do you think?