Geçen gün Eminönünde, ana cadde üzerinde yürürken, yanında sırtı komple kınalanmış, boynunda minik bir çanı olan, bakımlı bir kuzu ile gezen birini gördüm. Evet doğru okudunuz, kuzu. Kültür mozayiği olan şehrimizde böyle manzaraların görülmesi doğaldır. İnsanlar hayvanlarını yanlarına alıp istanbul caddelerinde dolaşması serbesttir ama çok garip görünüyor yahu. Siz günlük matematiğin içine dalmış, kafanızda bir şeyleri çözmeye, düzenlemeye çalışarak kaldırımda ilerliyorsunuz. Tam o sırada uzaktan tiz bir çan sesi duyuluyor. Bu ses nereden geliyor diye görmeye çalışıp, gözlerinizi kısarak ileri doğru bakarken kımıldayan, boyalı bir tüy yumağının düzensiz hareketlerle, sağa sola çarparak size doğru gediğini görüyorsunuz. Daha kafanızda çan sesi, hareketli tüy yumağı ve ufaktan görmeye başladığınız kulak gibi detaylar tam yerine oturmamışken ani bir sarsılışla bunun bir kuzu, hemde kınalı kuzu olduğunu farkediyor, inanamayarak kendi kendinize dört beş defa tekrarlıyorsunuz. Hemen sonra kafanızı kaldırıp kamera aramaya başlıyor, sonra ihytiyata dönüp kafanız önünüzde yürümeye devam ediyorsunuz. Bu arada kuzu çok şirindi. 14 şubat sebebi ile bende sevgilime bir tane hediye alsam, acaba güdebilirmi 🙂
What do you think?